
Sofralarımızın baş tacı ekmek, her kültürde özel bir değere sahip. Zengini fakiri, genci yaşlısı, o veya bu şekilde hepimiz ekmek tüketiyoruz. Ekmek hakkında şaşırtıcı bilgiler tam da 16 Ekim Dünya Ekmek gününe yakışır dedim ve sizlerle paylaşmak istedim.
Ekmek, hem tüm kültürler de hem de tüm dinlerde baştacı. Hatta dil, din, ırk, sosyal statü vs tanımayan bir ekmek bir de su var desek yalan olmaz. Ama Türkiye’de işin boyutu çok daha farklı. Çin’e yaptığım bir seyahatte, rehberimiz olan Moğol Türkü, bana öz Türkçe’de ekmeğe emek dendiğini söylemişti. Yani alın terinin / emeğin karşılığı elde edilen. Türk kültüründe o kadar önemli bir besin ki, deyimlere, atasözlerine konu olmuş, davranışları şekillendirmiş: ekmek aslanın ağzında, ekmek çarpsın ki, ekmeğiyle oynamak, ekmek parası, yere düşen ekmeği öpüp başa koymak vs vs… Yani anlayacağınız hayatımızın bir parçası.
Dünya Ekmek Günü Nedir?
Ekmek hakkında şaşırtıcı bilgiler öncesi Dünya Ekmek Günü nedir bir bakalım. Açlığı yok etmek ve beslenme şartlarını iyileştirmek amacıyla 1943’te kurulan ve 1946’da Birleşmiş Milletler‘in uzmanlık kuruluşu haline gelen Gıda ve Tarım Örgütünün kuruluşuna atfen Uluslararası Fırıncılar ve Şekerciler Birliği tarafından her yıl 16 Ekim’de kutlanmaya başlanmış. 2006 yılından bu yana kutlanan bu özel gün, aynı zamanda Dünya Gıda Günü. Asıl amaç dünyadaki açlığa dikkat çekmek.
Ekmeğin Tarihçesi
İnsanlık tarihinin en eski yiyeceklerinden ekmeğin tarihinin 30,000 yıl öncesine dayandığı bilinmekte. Ancak mayayı, hamuru mayalamak için ilk kullananların eski Mısırlılar olduğuna inanılıyor. MS 49’da Pompei’de yapılan bir ekmeğin kalıntıları bulunuyor ve British Museum katkılarıyla döneme ait reçeteyle aynı ekmek Giorgio Locatelli tarafından pişiriliyor. (Youtube’da videosu var)
Türklerde ekmek çok eskilere dayanan bir besin maddesi. Yerleşik düzene geçmeden önce mayasız saçta hazırlanan yufka ve lavaş bugün hala sofralarımızın vazgeçilmezi. Yerleşik düzenle birlikte mayalı ekmek de sofralarımıza ekleniyor.
Gelelim Osmanlı dönemine. İmparatorlukta, buğday devlet tekelinde. Sonuçta halkın temel gıda maddesi. Dolayısıyla, satış fiyatı devlet tarafından saptanan buğdayın un olarak satıldığı yer de, bugün İstanbul’un semtlerinden olan Unkapanı‘ndaki ambarlar. 17. Yy’da İstanbul’da yaklaşık 110 tane fırın olduğu ve tüm fırıncıların Ermeni olduğu bilinmekte. (Kaynak: İstanbul Tarihi / Eremya Çelebi Kömürciyan). İftarların vazgeçilmezi pideyse, 15. Yy’dan bu yana Ramazan sofralarının baştacı.

Cumhuriyetin kuruluş dönemlerinde, ekmek yerini peksimete bırakıyor. Cephede savaşan Mehmetçiğin öğününün 2 peksimet ve 1 kap su olduğu zamanlar çok da uzak değil! Bu arada 2. Dünya Savaşına fiilen girmesek bile, etkisini bir hayli hissettiğimiz 1939 – 1942 yıllarıysa, Türkiye’de ekmeğin karneyle satıldığı dönem olarak hafızalarda. Bugün, okumadan bilmeden ahkam kesenlere bilgi niyetine olsun : 1939’da buğdayın fiyatı 6 kuruşken, 1943’te %1733 artışla 110 kuruş olmuş! Karneli günler diye ukalalık etmeden önce biraz araştırma yapmak iyi olur!
Ekmek Hakkında Şaşırtıcı Bilgiler
- Kauçuk silgiler icat edilmeden önce yazıları silmek için beyaz ekmek kullanılırmış.
- Ekmeğin rengi uzun yıllar sosyal statü göstergesi olmuş. Asil ve burjuva sınıfı beyaz ekmek yerken, dar gelirlilerse esmer ekmekle yetinmişler.
- Ekmek insanlık için o kadar önemli ki, 13. Yy’da yazılan Magna Carta’da kendine özel yasası var.
- 2. Dünya savaşı sırasında taze ekmek satışı yasakmış. Nedeniyse, mis gibi ekmeğin iştahı açtığı ve gereğinden fazla tüketilmesiymiş. Bu amaçla, karne yıllarında satılan ekmekler en az 24 saatlikmiş.
- Fırıncılar, Orta Çağ Fransasının tefecileriymiş. Ekmeği para ve kredi olarak ödünç verirlermiş. Fırıncıların gücünü en güzel 4. Louis dile getirmiş: .“

“Bir ulusun ekmeğini kontrol eden, onların ruhlarını kontrol edenden daha büyük bir hükümdardır”
—Fransa Kralı IV. Louis
- Gelelim sandviçe. İsmini, 18. Yy’da yaşamış 4. Sandwich Lordu John Montagu’den alıyor. Bu asilzade, at üstünde avlanırken acıktığından, uşağına iki parça ekmek arasına sığır eti koydurarak yeni bir moda başlatmış. Bunu gören asil sınıfı da bu modaya hemen uymuş. İngilizler hala, dünyanın en çok sandviç tüketen ülkeleri arasında.
- Fransa’da durum daha da ciddi. Bagetin ana vatanında bir fırının fırın olarak adlandırılabilmesi için sattığı tüm ekmeği sıfırdan taze taze yapması gerekiyor. Ekmek fiyatı da hala devlet kontrolü altında. (süt de aynı şekilde)
- Ekmek, ortaçağda tabak olarak kullanılırmış. İçindeki güzelce yendikten sonra, kalan ekmek de katık olarak yenirmiş. Bugün hala bazı restaurantlarda çorba, içi oyulmuş kıtır ekmeğin içinde servis ediliyor. (ismi de bol de pain :))
- Mısır piramitlerinin yapımında çalışan işçilerin yevmiyelerinin ekmekle ödendiği biliniyor.

- Sanılanın aksine dünyada en fazla ekmek çeşidi olan ülke Almanya. 200’den fazla çeşidiyle, Almanya aynı zamanda dünyada en çok ekmeğin tüketildiği ülke.
- Ne işe hizmet etti bilinmez ama dünyanın en uzun ekmeği tam 1,2 km !!!
- Ekmek buzdolabında oda sıcaklığında olduğundan 6 kat daha hızlı bayatlıyor !
Ekmek Hakkında Kalemime Takılanlar…
Her ne kadar Almanya en fazla ekmek çeşidiyle birinci sırada yer alsa da benim favorim Fransız bageti. Türkiye’de francala adıyla bilinen bu ekmek, ismen İtalyanca kökenli. Padova’ya özgü bir ekmekten geliyor. Son yıllarda sağlık trendlerinin yükselmesiyle hem ekşi mayalı ekmek hem de esmer ekmek daha çok tercih edilir oldu. Benim içinse, hala beyaz ekmek. (Kuş kadar yediğim için bu konuda taviz vermiyorum)
Bu arada, dikkatimi çeken bir noktayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ekmeğin kutsal olduğu ve ziyan edilmemesi gerektiğini öğreten bir aileden geliyorum. İnsan, tabağını yiyeceğinden fazla neden doldurur anlamış değilim. Restaurantlarda sepet sepet verilen sonra da çöpe giden ekmekleri görmek çok üzücü. Türkiye’nin geçirdiği ekonomik buhranda, bir tarafta askıda ekmek uygulaması varken, diğer tarafta her gün binlerce ekmeğin çöpe gitmesi akıl alır gibi değil. 2021 verilerine göre günde 10 milyon ekmeği çöpe atıyormuşuz !!! 10 MİLYON ! İnanıyorum ki, genç nesil, açgözlülüğün göstergesi bu çılgın israfa bir dur diyecek.
Dünya Ekmek gününde kaleme aldığım ekmek hakkında şaşırtıcı bilgiler konusunda sizin de eklemek istedikleriniz varsa yorumlara yazarsanız çok sevinirim :))
Sevgilerimle,

Ben ekmeği hep buzdolabında saklıyorum:))
En güzeli kağıda sarıp, naylon torbada saklamak :))